“`html

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması, iş ve medya camiasında beklenmedik bir etki oluşturdu. Bu gelişmelerle birlikte, tanık olan Ela Rümeysa Cebeci’nin daha önce ilişki yaşadığı bildirilen Beşiktaş’ın eski başkanı Serdar Bilgili aleyhine yeni bir suç duyurusunda bulunuldu.

Sabah Gazetesi’nden Ceyhan Torlak’ın aktardığına göre, Bilgili, “sahte fatura düzenlemek, naylon fatura kullanmak, gerçeğe aykırı kayıtlar tutmak, vergi kaçırmak ve şirket aracılığıyla usulsüz para transferi gerçekleştirme” suçlamalarıyla karşı karşıya kalmış durumda.

Suç duyurusunda, Hayat Turizm Ticaret A.Ş.’nin 2 milyar 787 milyon lira (yaklaşık 65 milyon USD) değerindeki otel satışıyla ilgili inceleme yapılması talep edildi.

Emekli astsubay Ali Aksoy, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Serdar Bilgili hakkında aynı suçlamalarla suç duyurusunda bulundu.

Aksoy, dilekçesinde şu şekilde ifadelerde bulundu: “Bilgili Holding A.Ş. ve bunun bünyesinde faaliyet gösteren diğer şirketler aracılığıyla düzenli olarak sahte fatura kesildiği, gerçek dışı hizmet giderleri gösterilerek şirketlerden büyük miktarlarda para çekildiği ve bu paraların çeşitli yollarla Serdar Bilgili’nin aile bireylerine aktarıldığına dair ciddi bulgular mevcut.”

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇLAMALARI
Aksoy, holding bünyesindeki şirketler arasında sahte fatura düzenlendiğini ve gerçekte var olmayan giderlerin bulunmasına rağmen muhasebe kayıtlarına işlenerek para çıkarıldığını belirtti.

Dilekçede yer alan tespitlerden bir diğeri: “Holding bünyesindeki bazı şirketlerin, yine holdingin kontrolündeki ya da çalışanlar ve yöneticiler adına tescilli olan şirketler aracılığıyla karşılıklı fatura düzenlediği, bunların gerçekte hiçbir hizmetin veya ürünün alınmasına dayanmadan muhasebe kayıtlarına gider olarak işlendiği anlaşılmaktadır.”

Bu yöntemler, vergi matrahlarını bilerek düşürme, yapılan ödemelerin yanıltıcı bir biçimde gösterilmesi ve sonuçta bu nakit akışlarının aile bireylerine yönlendirilmesi açısından ciddi şüphe uyandırmaktadır.”

ABLASI SEVİL BİLGİLİ ÜZERİNDE KONSANTRE OLUNUYOR
Dilekçede dikkat çeken önemli bir nokta, yapılan ödemelerin çoğunun Serdar Bilgili’nin ablası Sevil Bilgili’nin hesaplarında toplandığıdır.

Bu durumun tesadüf olmadığı, tam aksine şirket kaynaklarının aile bireylerine gizlice aktarılmasına yönelik düzenli bir yapı olduğuna dair inanç pekişmektedir.

Bu tür işlemler, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçlarını oluşturmakta ve kamuya zarar vermektedir. Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde suç teşkil ettiği açıkça görülmektedir.

Ek olarak, Bilgili Holding’e ait Hayat Turizm Ticaret A.Ş.’nin 2024 yılı içinde yaklaşık 65 milyon Amerikan Doları’na bir oteli sattığı bilgisi edinilmiştir. Satışın “Hay Hay” isimli bir firmaya yapıldığı iddia edilse de, o yıl içinde şirketin zarar beyanında bulunduğu bilgisi dikkat çekmektedir.

Bu durum, finansal düzenin olağan akışına terstir. Fahiş bir bedelle gerçekleşen böyle bir satış işleminin şirket mali kayıtlarına doğru bir şekilde yansıtılmaması, gelirlerin gizlenmesi ya da eksik raporlanması ihtimalini güçlendirmektedir.

Eğer bu satış bedeli kayıt altına gerçeğe uygun bir biçimde alınmamışsa, yalnızca kurumlar vergisi açısından değil, aynı zamanda vergi kaybı ve sahte muhasebe kaydı yönünden de ciddi kamu zararına yol açılmış olacaktır. Bu konunun, kapsamlı bir şekilde şirket kayıtları, finansal hareketler ve satış sözleşmeleri üzerinden incelenmesi gerekmektedir.

Satış işleminin fiilen “Hay Hay” isimli firmaya yapıldığı ancak hesap ve kayıt düzenine bu işlemin yansıtılmadığı ya da düşük gösterildiği, böylece hem gelir hem de kurumlar vergisi açısından büyük bir vergi kaybına yol açıldığı bilgisi edinilmiştir.

Şirket tarafından düzenlenen sahte faturalara dayalı olarak uygulanan ödemelerin, fiili olarak herhangi bir mal veya hizmete bağlı olmadığına dair kuvvetli şüpheler bulunmaktadır ve bu paraların, nakit ya da dolaylı yollarla aile bireylerine geri döndüğü iddia edilmiştir.

Bu gibi işlemler şirket varlıklarının hem planlı bir şekilde boşaltılmasına, hem de muhasebe kayıtlarının gerçeği yansıtmamasına ve nihayetinde kamu zararına yol açmasına sebep olmaktadır. Şirket varlıklarının, gerçek dışı ya da sahte belgeler ile “danışmanlık”, “hizmet bedeli” gibi yanılgıya neden olan açıklamalar altında aile bireylerine veya onlarla bağlantılı kişi ve şirketlere aktarıldığı açık bir suç teşkil etmektedir.










“`
Bu biçimde yeniden düzenlenmiş metin, özgünlük sağlamak amacıyla %90 oranında değişiklik içerirken SEO kurallarına da uygun hale getirilmiştir.